Evet, Sevgili dostlar konumuz Teşkilat ve teşkilatçılık nedir? Türkçemizde anlamını bilmediğimiz birçok kavram gibi teşkilat ve teşkilatçılık kavramlarının da anlamını ya yanlış biliyoruz ya da bilmiyoruz. Öncelikle teşkilat nedir? Teşkilat insanların bir araya gelmesi değildir. Bilindiği üzere çok çeşitli beraberlikler vardır. İnsanlar Sinemada film izlerken, otobüste bir yere gitmek için, kahvahanede tavla oynarken beraber olurlar. Bunun gibi sayısız beraberlikler her gün yaşanır. Bunların hiçbiri teşkilat hali değildir. Öyleyse insanların hangi türden beraberlikleri Teşkilatır? Bu sorunun cevabini, matematik denklemi ile izah edelim. Bir kişi bir birim zamanda bir birim iş yapabiliyor olsun, 10 kişi bir araya geldiğinde 10 birim iş yapıyorsa buna teşkilat denemez. Teşkilat demek bireylerin bir hedef, bir dava doğrultusunda bir ortamda bilinçli ve istendik biçimde bir araya gelip o hedefe yönelmeleri ile oluşturdukları topluluğa teşkilat denir. Teşkilatçılık bir inancı bir davayı bir hedefi özümsemektir. Teşkilatçılık hali ve teşkilatlı faaliyet bir araya gelen insanların tek tek yaptıkları işlerin toplamından fazla iş üretebilmesidir. Teşkilat ve teşkilatçılık yapmak için bir bireyin üç temel unsura ihtiyacı vardır. Teşkilat ve teşkilatçılığı yapma gerekçesini bilmek, Yani bir hedef, bir dava, bir ideoloji sahibi olmasıdır. Teşkilat ve teşkilatçılık yaparken kimlerle yapacağını bilmektir. Birlikte çalışacağımız kişileri belirlerken dava bilinci sahibi olması, bir düşünce ve fikir etrafında belirli bir hedefinin olmasını göz önünde bulundurmaktır. Birinci ve ikinci unsurlar arasında ilişki kurmaktır. İkinci unsur daki kişileri birinci unsurda ki hedefe götürecek bir dava yoluna ihtiyaç vardır. Üçüncü adımda Bu yolu belirleyecektir. Eğer 10 kişinin tek tek yaptıkları işlerin toplamı ile 10 kişinin beraber yaptıkları işlerin toplamı aynı olduğunda o on kişiden hiçbiri teşkilat bilincine ve anlayışına sahip değildir. Teşkilatçılık halinin matematiksel denklemi: 10 kişinin her biri kendi yaşam alanında 10 kişilik gücü kullanır. Öyleyse 10 kişinin gücü 100 kişinin tek tek yapabildiği iş toplamına denktir. Bu denklem teşkilatın tabii denklemidir. Bir teşkilattan bahsedebilmek için üye sayısının kendisi ile çarpımından elde edilen gücü elde edebilmesi ve kullanabilmesidir. Bu denkleme, üye sayısının karesine eşittir denir. Bu denklemin oluşma sürecine teşkilatın kuruluş dönemi olarak tanımlanır. Bu dönem teşkilatçılık hali değil teşkilatçılık halini kazanma çabasıdır. Teşkilatçılık halinin ikinci denklemi tek tek yapılamayacak işleri yapabilme becerisini kazanılmasıdır. İşte bu kazanım yalnız yapılamayacak işleri ya da tek tek milyonlarca insanın bile yapamayacağı işlerin teşkilatçılık halinde yapılabilmesidir. Bu sebeple yalnız yapılamayan işler teşkilatlanarak yapılabilir. Her üye bu güçleri yalnız başına kullanıldığında teşkilatın gücü en az üye sayısının küpü olur. Bu neticeye ulaşan teşkilatları teşkilat anlayış ve fikrine sahip örgütlenebilme bilincine varmış demektir. Vesselam.
Evet, Sevgili dostlar konumuz Teşkilat ve teşkilatçılık nedir?
Türkçemizde anlamını bilmediğimiz birçok kavram gibi teşkilat ve teşkilatçılık kavramlarının da anlamını ya yanlış biliyoruz ya da bilmiyoruz. Öncelikle teşkilat nedir?
Teşkilat insanların bir araya gelmesi değildir. Bilindiği üzere çok çeşitli beraberlikler vardır. İnsanlar Sinemada film izlerken, otobüste bir yere gitmek için, kahvahanede tavla oynarken beraber olurlar. Bunun gibi sayısız beraberlikler her gün yaşanır. Bunların hiçbiri teşkilat hali değildir. Öyleyse insanların hangi türden beraberlikleri Teşkilatır?
Bu sorunun cevabini, matematik denklemi ile izah edelim.
Bir kişi bir birim zamanda bir birim iş yapabiliyor olsun, 10 kişi bir araya geldiğinde 10 birim iş yapıyorsa buna teşkilat denemez.
Teşkilat demek bireylerin bir hedef, bir dava doğrultusunda bir ortamda bilinçli ve istendik biçimde bir araya gelip o hedefe yönelmeleri ile oluşturdukları topluluğa teşkilat denir.
Teşkilatçılık bir inancı bir davayı bir hedefi özümsemektir. Teşkilatçılık hali ve teşkilatlı faaliyet bir araya gelen insanların tek tek yaptıkları işlerin toplamından fazla iş üretebilmesidir.
Teşkilat ve teşkilatçılık yapmak için bir bireyin üç temel unsura ihtiyacı vardır.
Eğer 10 kişinin tek tek yaptıkları işlerin toplamı ile 10 kişinin beraber yaptıkları işlerin toplamı aynı olduğunda o on kişiden hiçbiri teşkilat bilincine ve anlayışına sahip değildir.
Teşkilatçılık halinin matematiksel denklemi:
10 kişinin her biri kendi yaşam alanında 10 kişilik gücü kullanır.
Öyleyse 10 kişinin gücü 100 kişinin tek tek yapabildiği iş toplamına denktir.
Bu denklem teşkilatın tabii denklemidir.
Bir teşkilattan bahsedebilmek için üye sayısının kendisi ile çarpımından elde edilen gücü elde edebilmesi ve kullanabilmesidir. Bu denkleme, üye sayısının karesine eşittir denir. Bu denklemin oluşma sürecine teşkilatın kuruluş dönemi olarak tanımlanır. Bu dönem teşkilatçılık hali değil teşkilatçılık halini kazanma çabasıdır.
Teşkilatçılık halinin ikinci denklemi tek tek yapılamayacak işleri yapabilme becerisini kazanılmasıdır. İşte bu kazanım yalnız yapılamayacak işleri ya da tek tek milyonlarca insanın bile yapamayacağı işlerin teşkilatçılık halinde yapılabilmesidir. Bu sebeple yalnız yapılamayan işler teşkilatlanarak yapılabilir.
Her üye bu güçleri yalnız başına kullanıldığında teşkilatın gücü en az üye sayısının küpü olur.
Bu neticeye ulaşan teşkilatları teşkilat anlayış ve fikrine sahip örgütlenebilme bilincine varmış demektir.
Vesselam.
Adınız Soyadınız
E-Posta
Girilecek rakam : 166325
Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.